29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun ‘dinlenme’ iddiası... Bakan Soylu açıkladı! 'Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kullandığı "Bizim bütün belediye başkanlarımızın telefonlarını dinliyorlar" ifadeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Bakan Soylu sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yayımladı. "HAYAL ÜRÜNÜ İDDİALARDA BULUNULMUŞTUR" “Kılıçdaroğlu tarafından 28 Aralık Salı günü ‘CHP'li tüm belediye başkanlarının dinlendiği, onlar için özel masalar kurulduğu’ gibi hayal ürünü iddialarda bulunulmuştur” diyen Soylu, “Bu tür gerçek dışı ve hayal ürünü iddialarla güvenlik birimlerimizin son derece büyük bir gayret, özveri ve başarıyla yürüttükleri mücadeleye sekte vurulmak ve sanki bir keyfiyet varmış algısı oluşturmak istenilse de güvenlik birimlerimizin suç ve suçluyla olan amansız mücadelesinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hukuksal çerçeve içerisinde kararlılıkla sürdürüleceğinin herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir.” “Diğer görev ve yetkilerinde olduğu gibi güvenlik birimlerimizce yürütülen iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasına yetkisinin de dayanağı, kapsamı, usul ve esasları tüm detaylarıyla ilgili kanunlarında belirlenmiştir” açıklamasında bulunan Soylu, ilgili kanun maddelerini açıklamasına ekledi. Açıklamasında “İletişimin tespitine dair her türlü faaliyet yetkili hakim kararları doğrultusunda, Bilgi Teknolojileri ve iletişim Başkanlığı'nın koordine ve nezaretinde gerçekleştirilmekte olup, bu konuyla ilgili görev yürüten güvenlik birimlerimize yönelik çok ciddi bir denetim mekanizması bulunmaktadır” diyen Soylu şöyle devam etti: "DEVLET VE SİYASET CİDDİYETİ İLE BAĞDAŞMADIĞI ORTADADIR" "İlgili mevzuat hükümleri ve uygulamaya ilişkin süreçler bu kadar açık ve net şekilde bilinmekte iken kamuoyunu yanıltıcı şekilde hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan, tamamen siyasi algı oluşturmaya ve güvenlik birimlerini zan altında bırakmaya, moral ve motivasyonlarını düşürmeye yönelik bu tür açıklamaların en hafif tanımıyla devlet ve siyaset ciddiyeti ile bağdaşmadığı ortadadır. Hal böyle iken iddiasıyla ilgili olarak varsa bilgi ve belgeleriyle savcılığa başvurmak yerine ısrarlı ve mütemadi bir şekilde; Milletimizin, devletine olan güvenini azaltmaya, devletin itibarını sarsmaya, güvenlik birimlerimizin mücadele azmini kırmaya yönelik bu tür iftiralara karşı Bakanlığımızca gerekli suç duyurusunda bulunulacaktır."

2 yıl önce

İzmir Emniyet Müdürlüğü’nden Ümit Özdağ hakkında suç duyurusu

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk kez net biçimde Ümit Özdağ’ın yaptıklarıyla ilgili yasal yollara müracaat etti" diyen Alçı, suç duyurusunun devletin kararının bir neticesi olduğunu söyledi.  Alçı, Ümit Özdağ ile ilgili İzmir Emniyeti'nin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik", "Nüfuzu kötüye kullanma" , " Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlamasıyla başvurduğunu söyledi. Alçı ayrıca şunları kaydetti: "İlgili devlet kurumları Torbalı cinayeti sonrası takındığı tavırdan itibaren Ümit Özdağ ve yakın ekibini radara almış. Torbalı hadisesinde Ümit Özdağ ve ekibi o kadar sağduyudan uzak şekilde halkı birbirine kırdırma yönünde kışkırtıcı davranmış ki bu durum tüm güvenlik bürokratlarını rahatsız etmiş. İtiraf edeyim bu konuda duyarlı olduğunu iddia eden ben bile Torbalı hadisesinden sonra Özdağ’ın yaptıklarının farkında değildim. Gündem yoğunluğundan bu tür önemli şeyler biz köşe yazarlarının bile gözünden kaçabiliyor. Fakat devletin gözünden kaçmamış bu süreç. Son kuyumcu hadisesinin de bardağı taşıran son damla olduğunu öğrendim."

2 yıl önce

İYİ Partili isimden AK Parti seçmenine ağza alınmayacak sözler! Suç duyurusunda bulunuldu

AK Parti Dilovası İlçe Başkanı İlhan Yıldırım ve çok sayıda partili, sosyal medyada yer alan ve AK Parti'li seçmenlere küfür ve hakaret edilen videoyu çeken şüpheli hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada, sosyal medyadan İYİ Dilovası İlçesi Demirciler Mahalle Başkanı olduğu anlaşılan Ahmet Erhan Göçmez'in AK Parti'ye gönül vermiş vatandaşlara yönelik ağır hakaretini üzülerek izlediklerini belirtti. Doğusuyla batısıyla 81 ilin tüm mozaiğini içinde barındıran ilçelerinde böyle bir hadisenin gelişmesinin manidar olduğunu dile getiren Yıldırım açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Sosyal medya profilleri ve paylaşımlarında İYİ Parti'nin mahalle başkanı olduğunun belli olmasına rağmen bu üzücü hadisenin olmasından hemen sonra İYİ Parti Dilovası İlçe Başkanı'nın olay için 'Algı operasyonudur.' gibi açıklama yapması ve şahsın 'parti ile alakası olmadığını' belirtmesi olayı örtbas etme çabası siyasi etik, ahlak kurallarına ve güzel ilçemiz Dilovası'nın birlik, beraberlik ve kardeşlik hukukuna yakışmamıştır. İYİ Parti Dilovası İlçe Başkanı'nı derhal özür dilemeye ve konu ile ilgili yaptırımı uygulamaya davet ediyoruz." Yıldırım, söz konusu hakaretten haberdar olmalarının ardından tüm teşkilat mensuplarıyla İlçe Jandarma Komutanlığına şüpheli hakkında gerekli suç duyurusunda bulunduklarını aktararak "Hukuki süreci başlatmış bulunmaktayız. Meselenin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve bu ahlaksız şahsiyetin gerekli cezayı alması için elimizden geleni yapacağımızı beyan ediyor ve tüm AK gönüllülerimizi sağ duyuya davet ediyorum." ifadesini kullandı.

2 yıl önce

AK Parti teşkilatları 81 ilde Sedef Kabaş, Aykut Erdoğdu ve Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunuyor

AK Parti, Başkan Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamına alçak ifadelerle hakaret eden Sedef Kabaş için harekete geçiyor.  Cumhırbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamını alçak sözlerle hedef alan Sedef Kabaş için AK Parti 81 ilde suç duyurusunda bulunacak. Kabaş'ın sözleri üzerine gülerek yorumlarını sürdüren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında da suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi. AK PARTİ'DEN AÇIKLAMA GELDİ AK Parti Grup Başkanvekili ve Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 81 ilde suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Kandemir, "Bir televizyon kanalında Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımıza dönük kabul edilemez, ahlaksız ifadeler sebebiyle AK Parti teşkilatları olarak tüm ülke genelinde Sedef Kabaş, Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu için suç duyurusunda bulunacağız. Kamuoyuna saygıyla duyururuz." dedi. NE OLMUŞTU? Gazeteci Sedef Kabaş, dün akşam CHP yandaşı Tele-1 kanalında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamına çok ağır hakaretlerde bulundu. Gazeteci Uğur Dündar ve CHP'li vekiller Engin Özkoç ile Aykut Erdoğdu, Kabaş'ın hakaretlerine müdahale etmezken program devam etti. Kabaş'ın hakaret içerikli sözlerine tepki yağarken, RTÜK program için inceleme başlattı. Sedef Kabaş'ın Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan küstah sözleri sonrası İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma da başlatıldı. Kabaş, dün gece saatlerinde gözaltına alındı. Kabaş sağlık kontrollerinin ardından Adliyeye sevk edildi.

2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndan Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu hakkında suç duyurusu

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca, Sedef Kabaş ile aynı programda konuk olan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde yapılan açıklamaya AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve bazı ilçe belediye başkanları katıldı. Kabaktepe "Cumhurbaşkanına ahlak, hukuk tanımayan hakaret içeren ifadelerle en ağır saldırılar gerçekleştirilmiştir. Sayın Kabaş'ın ifadelerini kullandığı programda Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu da hiçbir ses çıkarmayarak tabiri caizse en hafif şekilde suç ortaklığı pozisyonuna düşmüşlerdir" dedi.  "BU SÖZÜ BİR DİL SÜRÇMESİ OLARAK GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR" Osman Nuri Kabaktepe "Hiçbir ifade özgürlüğü savı devletimizin en üst makamı olan devlet başkanımıza hakareti meşru gösteremez. Konuşan Türkiye'nin arkasındayız. İfade özgürlüğünü savunan herkesin arkasındayız. Ancak konuşma özgürlüğünün ahlak ve etik sınırlarını zorlayan, küfre ve hakarete varan çizginin de herkes tarafından bilinmesi korunması ve ortak değer olarak savunulmasını da bir kez daha buradan belirtmek istiyorum. Bir kez daha gördük ki çarpık bir zihnin ölçülemez seviyesizliğinin ürünü olan, kamuoyunca açık olan malum bu sözü bir dil sürçmesi olarak görmek mümkün değildir. Bu kirli ve seviyesiz sözleri söyleyenlere ve bu sözlere sessiz kalanlar bilsinler ki bu artık hukuk ve vicdan meselesidir. Cumhurbaşkanı'mızı hedef alan bu çirkinliği antidemokratik ve faşizan sözleri şiddetle kınıyoruz. Şimdi AK Parti teşkilatları olarak Sedef Kabaş ve ilgililerle alakalı hazırladığımız şikayet dilekçesini savcılığımıza verilmek üzere hareket edeceğimizi bildirmek istiyorum" diye konuştu.  KAMU DAVASI AÇILMASI TALEP EDİLDİ AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe ve partililer tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen Suç Duyurusu dilekçesinde gazeteci Sedef Kabaş ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un 14 Ocak 2022'de katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri ile "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği öne sürüldü. Kabaş'ın şikayete konu beyanları ile eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı belirtildi.14 Ocak 2022'deki televizyon programına Kabaş ve Özkoç ile katılan CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun da sarf ettiği sözler ile "Cumhurbaşkanına hakaret", "Tehdit", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama" suçlarını işlediği ifade edildi. Erdoğdu'nun şikayete konu beyanları ile eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı kaydedildi. Kabaş, Özkoç ve Erdoğdu hakkında da soruşturma başlatılarak kamu davası açılması talep edildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na suç duyurusu ve tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu ve 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 26 Ocak'ta Twitter'dan paylaştığı videodaki açıklamalarında mesnetsiz isnatlarda bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişilik haklarını ağır şekilde ihlal ettiğini belirtti. Açıklamalar nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Aydın, ayrıca Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine 250 bin liralık manevi tazminat davası açıldığını ve mahkeme kararının yüksek tirajlı bir gazetede yayımlanmasının talep edildiğini kaydetti. Dilekçelerde "Davalının konuşması sırasında göstermiş olduğu Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasını havi evrak ile peşkeş çekildiğini iddia ettiği ihale arasında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. Davalının göstermiş olduğu evrak 20 Mayıs 2019 tarihli olup Kuzey Marmara Otoyolu'na ilişkin 1 Temmuz 2016 tarihinde imzalanmış bulunan Uygulama Sözleşmesi'nin 27.2 maddesi uyarınca yapılması gereken bir işleme dair Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Karayolları Genel Müdürlüğüne yetki verilmesinden ibarettir. İş bu belge, herhangi bir ihalenin yapılmasına veya herhangi bir ödemenin yapılmasına ilişkin değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ihalenin herhangi bir şirkete verilmesine veya herhangi bir ödemenin yapılmasına dair bir imzası da söz konusu değildir." ifadelerine yer verildi. "Yalanlarla dolu bir mizansen yazmıştır" Davalı Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği 3 Nisan 2018 tarihli ihalenin Bursa Hızlı Tren ihalesi olduğu, davalının buna ilişkin beyanlarının da gerçek dışı olduğuna işaret edilen dilekçelerde, davalının dile getirdiği aynı ihalenin iki yıl sonra daha yüksek fiyata verildiği hususunun da gerçeği yansıtmadığı, her iki ihale kapsamında yapılacak işlerin birbirinden farkının bulunduğu vurgulandı. Dilekçelerde, şunlar kaydedildi: "2018 yılında yapılmış olan ihale, Bursa-Yenişehir-Osmaneli güzergahında hızlı tren işine ilişkindir. Bu iş Yenişehir Bursa arasındaki yaklaşık 56 kilometrelik kısımda yalnızca üstyapı işleri ve kalan yaklaşık 50 kilometrelik kısımda hem altyapı hem üstyapı işlerinden oluşmaktadır. Yani toplamda 106 kilometrelik bir işe tekabül etmekte ve yaklaşık maliyeti 3 milyar 200 milyon Türk lirasına baliğ olmaktadır. Söz konusu ihale yasal gerekçelerle iptal edilmiştir. Davalının konuşmasında geçen ve 2020 yılında yapıldığı ifade edilen ihalenin kapsamı ise 2018 tarihli ihalenin kapsamından daha geniştir. 2020'de yapılan ihale konusu hızlı tren hattına Bandırma da dahil edilmiştir. Ayrıca Bandırma ile Osmaneli arasındaki altyapı ve üstyapı işleri ile birlikte ihale kapsamı 7 istasyondan oluşan ve hat uzunluğu 201 kilometreye ulaşan bir işe dönüşmüştür. Bu şekilde toplam metraj uzunluğu 2 katına çıkarılmıştır. Bu çerçevede altyapı işleri 50 kilometreden 145 kilometreye, sinyalizasyon işleri iki katına, güzergahtaki kazı miktarı da 22 milyon metreküpe çıkmıştır. 2018 yılında yapılan ihale ile 2020 yılında yapılan ihale arasındaki farkın, ihale konusu işlerin kapsamındaki farklılıktan ve birim fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmış olmasına rağmen davalı, sanki aynı kapsamdaki iş fahiş farklı bir fiyatla başkasına verilmiş gibi açıkça gerçek dışı bir iddiada bulunmuştur. İddiasına inandırıcılık kazandırmak için de sözünü ettiği olayla hiçbir şekilde ilgisi olmayan ve muhtevası itibarıyla hukuka aykırı herhangi bir unsur içermeyen Cumhurbaşkanımızın imzasına havi bir evrakı da göstererek yalanını sürdürmüştür." Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iftira atmak için yalanlarla dolu bir mizansen yazdığına, bu mizansen gerçekmiş gibi Erdoğan'ın kişilik haklarını ağır şekilde zedeleyen ağır ithamlarda bulunduğuna işaret edilen dilekçelerde, dava konusu sözlerin düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında himaye edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Dilekçelerde, bu hürriyetlerin sağladığı yetkilerin açıkça kötüye kullanıldığı, Erdoğan'ın kişilik haklarının ihlal edildiği, ifade hürriyetinin sınırlarının aşıldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Sığınmacılar platformu Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu: Çok sayıda suçu alenen işliyor

Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan Sığınmacılar Platformu Üyesi Yıldız Önen, Tanju Özcan'ın nefret ve ayrımcılık suçlarından yargılanması gerektiğini söyledi. ‘6 MİLYONDAN FAZLA İNSAN YERİNDEN EDİLDİ’ Yıldız Önen, Suriye'de 2011 tarihinde başlayan savaşta bugüne kadar 600 bine yakın sivil insanın yaşamını yitirdiği, 6 milyondan fazla insanın yerlerinden edildiğini, 5 milyondan fazla insanın ise güvenlik endişesiyle ülke dışında göç ettiğini söyledi. 'ÖLENLERİN YÜZDE 96’SI SİVİL’ Önen, "Suriye'de Esad Rejimi kullanılması yasak silahlar kullandı. Misket bombası veya petrol varillerinin ve yemek kazanlarının içine bin kilograma kadar cam parçaları, çiviler ve patlayıcılar doldurarak elde edilen varil bombaları rejim tarafından sivil halkın yoğun olarak bulunduğu okul, hastane, pazar yeri gibi yerlere atıldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarında 2012-2015 yılları arasında rejimin 5 bin 150 varil bombasıyla 12 bin 170 kişiyi öldürdüğü ve ölenlerin yüzde 96'sının sivillerin oluşturduğu bildirildi" dedi. ‘TÜM DEVLETLERİN SIĞINMACILARA KARŞI SORUMLULUKLARI VAR’ Suriye'de en önemli ihlallerden birinin kaybedilme ve insan kaçırma suçlarının oluşturduğuna dikkat çeken Önen "Uluslararası kuruluşlarının rakamlarına göre Suriye'de 95 bin 56 kişi kayıp" bilgisini verdi. Önen, insancıl hukuk mevzuatının bir savaş ve çatışmanın tarafı olsun olmasın tüm devletlere sığınmacı ve mültecilerin yaşamlarının korunması sorumluluğunu verdiğini söyledi. 'HALKIN BİR BÖLÜMÜNÜ KİN VE DÜŞMANLIĞIN HEDEFİ HALİNE GETİRİYOR' Önen, Suriyeli sığınmacıların, hukukun temel ilkeleri ve mevcut normlarıyla yasal olarak koruma altında olmalarına rağmen özellikle sosyal medya üzerinden saldırı ve nefret söylemlerine maruz kaldığını vurguladı. Bolu Belediye Başkanı Özcan'ın Suriyeli sığınmacılar hakkında sarf ettiği söz ve eylemlerinin insan hakları ihlalleri, ayrımcılık ve nefret temelli suçluların odağı haline gelmesine neden olduğunu ifade ederek, "Bu kişi gerek evrensel hukukun gerekse de yürürlükteki hukukun hükümlerini çiğneyerek çok sayıda ve çok boyutlu suçu alenen işlemiştir. Adı geçen kişi bu suçları kamu gücünü kullanma makamında olması ve söz konusu suçların önemli bölümünü basın ve yayın yoluyla işlemesi hak ihlallerinin etkisini ve tahribatını artırmaktadır. Halkın bir bölümünü kin ve düşmanlığın hedefi hâline getiren bu suçlara karşı hukukun gereklerinin gecikmeksizin uygulanması, adaletin ve toplumsal barışı yargısal temelde korumanın da bir gereğidir" diye konuştu.

2 yıl önce

Elektrik tüketim desteğinden faydalanıyordu! CHP'li başkanın 'elektrik' yalanı mahkemeye taşınıyor: Yalvaç Kaymakamlığından suç duyurusu

Isparta'nın Yalvaç ilçesinde yalnız yaşadığı ikametinde ölü bulunan Ramazan Nazlı isimli kişinin, kent genelinde yaşanan elektrik arızası nedeniyle ısınma ihtiyacını gideremediği için öldüğü iddia edilmişti. Vatandaşın evindeki elektrik akımının faal olduğu ve solunum yetmezliğine bağlı kalp durması sonucu hayatını kaybettiği belirlenmişti. Başta muhalefet kanadının propaganda malzemesi haline getirdiği olay sonrası Yalvaç Kaymakamlığı da bir adım attı. CHP'Lİ BAŞKAN İÇİN SUÇ DUYURUSU 5 Şubat'ta evinde ölü bulunan Ramazan Nazlı ile ilgili yerel bir gazeteye, "Nazlı'nın elektrik parasını ödeyemediği için elektriğinin kesik olduğu" yönünde açıklama yaptığı kaydedilen CHP Yalvaç İlçe Başkanı Ali Arı hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. CHP'LİLER 'ELEKTRİĞİ KESİLDİ' DEMİŞTİ: KESİK DEĞİL, TÜKETİM DESTEĞİ DE ALIYORDU İnceleme sonucu Nazlı'nın elektriğinin kesik olmadığı, engelli maaşı alması sebebiyle elektrik tüketim desteğinden faydalandığının tespit edildiği dilekçede aktarıldı. Nazlı'nın ayrıca Yalvaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yardım başvurusunda bulunmadığı belirtilen dilekçede, Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında aylık 1000 lira nakdi yardım aldığı da kaydedildi. Dilekçede CHP Yalvaç İlçe Başkanı Arı'nın beyanlarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinde düzenlenen "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçunu oluşturduğu, bu nedenle Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca gereğinin yapılması gerektiği belirtildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10